"Salgınla Geçen 1 Yıl: İş Dünyası Deneyimleri" paneli BAU Future Kampüs'ten canlı olarak yayınlandı. BAU COOP Direktörlüğü tarafından düzenlenen ve BAU Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz'in moderatörlüğünde gerçekleşen panele iş dünyasının üst düzey yöneticileri katıldı ve salgınla geçen 1 yılı nasıl yönettiklerini anlattı.
Panelin katılımcıları Microsoft Türkiye Pazarlama ve Operasyonları Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Münir Kundakçı, Getir İnsan Departmanı Başkanı Özlem Salur ve KPMG Kıdemli Direktörü Ali Tuğrul Uzun’du.
BAU Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz paneli, pandemi döneminde şirketlerin nasıl yönetildiği ve ne farklılıklarla karşılaşıldığı sorusuyla başlattı.
Münir Kundakçı yüz binden fazla çalışanın aniden Microsoft ofislerinden evlere taşınmasından bahsederek şunları söyledi; “Sahip olmayan herkese çok temel dört teknolojiyi ücretsiz verdik. Misyonumuzdan yola çıktık, misyonumuz gezegendeki her insanı ve kurumu desteklememizi söylüyordu.” Aynı zamanda pandemi süreci ve sonrası için uyguladıkları üç aşamalı planı özetledi; “Respond, recover ve re-imagine. Öncelikle hızlı bir şekilde krize cevap vermek ondan sonra krizden yavaş yavaş çıkmak için kurumların uyum sağlaması ve sonra da salgın ortamı bittiğinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ama hiçbir şey salgın dönemindeki gibi de olmayacak. Bu ara dönemde ne olması gerekiyorsa, bu çalışmaları başlattık.”
Pandemi dönenimde şirketlerin durumu nasıl yönettiği sorusuna Ali Tuğrul Uzun da KPMG açısından yanıt verdi. Öncelikle Microsoft kullanan bir şirket olarak, karantina sürecinde durumu kullanıcılar ve şirketler için kolaylaştırma kararları alan Microsoft’a teşekkür ettiğini belirtti. Şirketin çok hızlı bir şekilde değişime adapte olduğunun altını çizdi. Ofise gelmeye başlandığından itibaren çalışanların üç gruba bölündüğünü şu şekilde açıkladı; “Haziran’dan beri, isteyen ofise gelebiliyor ama üç vardiya şeklinde. Hala zorunlu olmamakla beraber ofiste işi olanlar ve zorunlu çalışması gereken arkadaşlar sadece kendi grubu dahilinde gelebiliyor.
Özlem Salur, pandemi sürecinde kullanımı fazlasıyla artan Getir uygulaması için durumu değerlendirdi. Getir’in süreci kendi adına kullanmakta başarılı olduğundan, bazı işletmelerin aksine süreçten kötü etkilenmediklerinden ve hızlıca aksiyon aldıklarından bahsetti. Bu hızlı büyümenin bir sürü sorumluluğu da beraberinde getirdiğini belirtti. “Yaptığınız işin bir anlamı olduğunda ve tutkuyla yapıyorsanız yorgunluk gözükmüyor. Biz 3300 bin vefa kolisini dağıttık. Gelir durumu iyi olmayan kişilere organize olduk.”
BAU Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz panelin devamında iş dünyasının nereye doğru gittiğini ve gençlerin bu değişen iş dünyasına hazırlanmak için ne yapmaları gerektiği sorusunu yöneltti. Üç katılımcı da gençler için en gerekli özellikler konusunda anlaştılar; Meraklı, cesaretli ve çevik olmak. Değişen iş dünyasının hibrit bir düzene geçeceği ve bu düzende verinin her şeyin merkezinde olduğundan da bahsedildi.
Panelde ayrıca çalışanlarda oluşabilecek kaygıların yönetimi adına alınan kararlar ve insanın sosyal gereksinimlerinin önemine dikkat çekildi. Salur, Getir çalışanlarına psikolojik seanslar teklif ettiklerini, Uzun, KPMG’nin çalışanlarıyla online ortamda özel günleri kutladığı anlattı.
Prof. Dr. Şirin Karadeniz paneli şu cümlelerle kapattı; “Kariyerinizi inşa ederken doğrusal bir yol olmadığını çok iyi bilmek lazım. Dünyada beş yılda bir meslek değişiyor. Temel beceriler dediğimiz merak, cesaret, kendine güven… Bunları olgunlaştırdığınızda aslında her türlü kariyerde kendinizi var edebilirsiniz.”
BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ:
İstanbul'daki üniversiteler içinde yer alan Bahçeşehir Üniversitesi bir vakıf üniversitesidir. Beşiktaş (Kuzey ve Güney), Göztepe, Galata ve Kemerburgaz'da kampüsleri vardır. Bahçeşehir Üniversitesi ÖSYM bursları %50 ve %100 olarak verilir. Bunun yanı sıra Türkiye'de ilk ve tek olarak Bahçeşehir Üniversitesi'nde uygulanan üniversite kabul yöntemi ApplyBAU ile öğrenciler sınava girmeden önce yetenekleri ya da hayalleriyle istedikleri bölüme yerleşebilirler. ApplyBAU ile öğrenciler yüzde 25, yüzde 50, yüzde 75, yüzde 100 gibi oranlarda burs alabilirler.
COOP:
“CO-OP Eğitim Modeli”, Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) tarafından 12 yıldır başarıyla uygulanan yüksek öğretimi iş hayatıyla birleştirmeyi, iş dünyası ve üniversite arasında oluşan boşlukları doldurmayı amaçlayan bir modeldir. CO-OP yapan üniversite öğrencisi, üniversite eğitimini sürdürürken bir taraftan da aktif olarak çalışma hayatına katılarak iş tecrübesi edinir.
CO-OP eğitim modelini yürüten CO-OP Direktörlüğü Bahçeşehir Üniversitesi Kariyer Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezidir. CO-OP&Kariyer Merkezi çalışmalarında öğrencilerin okula başlayışından mezuniyetlerine kadar olan sürede kariyer gelişimlerine ve kendilerini tanıyarak uygun alanı bulmalarına destek verecek çalışmalar yürütülür. Yürütülen farklı ve yenilikçi uygulamalarla öğrencilerin iş hayatını deneyimlemelerine ve iş dünyasından profesyonellerle buluşmasına fırsat yaratılır. İş dünyası ile güçlü ilişkileri ve mevcut partner firma/kurum işbirlikleri sayesinde öğrencilere fark yaratan fırsatlar sunulurken, firmaların da genç yeteneklere ulaşması sağlanır. Firma İnsan Kaynakları profesyonelleriyle yürütülen birebir iletişimle insan kaynakları alanındaki gelişmeler yakından takip edilir ve iş dünyasındaki yeni yetkinliklerin öğrencilere kazandırılması için programlar sürekli güncellenir.